İngiltere’de Öğrenci Olmak

Herkese selamlar.
Bu yazımda sizlere Londra’da öğrenci olarak yaşamanın nasıl bir deneyim olduğunu anlatmak istiyorum.
Eğer eğitim için Londra’ya gitmeyi düşünüyorsanız, bilin ki sizi hem akademik hem de kültürel anlamda çok özel bir şehir bekliyor. Dünyanın en çok öğrenciyi ağırlayan şehirlerinden biri olan Londra, çok kültürlü yapısı, köklü eğitim kurumları ve canlı sosyal hayatıyla her öğrencinin hayatında unutulmaz bir iz bırakıyor.

Londra’ya ilk adım attığınız anda şehrin enerjisini hemen hissediyorsunuz. Herkesin bir yere yetiştiği ama bir o kadar da düzenin hakim olduğu bir şehir. İlk günlerde metro haritası biraz karışık gelebilir ama birkaç gün sonra “Tube” sizin için günlük hayatın doğal bir parçası haline geliyor. Ulaşım konusunda kesinlikle endişe etmeyin; metro, tren ve otobüs ağları oldukça gelişmiş. Özellikle Oyster Card ile toplu taşımayı hem kolay hem de ekonomik bir şekilde kullanabiliyorsunuz. Otobüsler 7/24 hizmet veriyor; bu da özellikle akşam geç saatlerde dönen öğrenciler için büyük rahatlık sağlıyor.

Londra’daki okulların büyük çoğunluğu öğrencilerin farklı seviyelerine göre düzenlenmiş, interaktif eğitim sistemleriyle öne çıkıyor. Sınıf mevcudu genelde 10-15 kişi arasında olduğu için derslerde aktif katılım oldukça yüksek. Öğretmenler sadece dil öğretmekle kalmıyor; aynı zamanda öğrencileri motive eden, onların kendini geliştirmesine katkıda bulunan bir yaklaşım sergiliyorlar.
Hafta içi derslerden sonra şehirdeki müzeleri, galerileri veya kütüphaneleri keşfetmek öğrenciler için oldukça yaygın bir aktivite. British Museum, Natural History Museum gibi yerler, hem kültürel hem de akademik açıdan büyük bir zenginlik sunuyor. Üstelik bu müzelerin çoğu tamamen ücretsiz!

Londra’da öğrenci olmak sadece derslere girmekten ibaret değil. Asıl büyüleyici olan, dünyanın dört bir yanından gelen insanlarla tanışmak. Sınıf arkadaşlarınızdan biri Brezilya’dan, diğeri Japonya’dan, bir diğeri Almanya’dan olabilir. Bu çeşitlilik sadece dil pratiği yapmanızı değil, aynı zamanda farklı kültürleri tanımanızı da sağlıyor.
Okullar genellikle her hafta sosyal aktiviteler düzenliyor; şehir turları, sinema geceleri, pub akşamları veya İngiltere’nin farklı şehirlerine yapılan günlük geziler bunlardan sadece birkaçı. Bu etkinliklere katılmak, sosyalleşmek için harika bir fırsat. Hatta çoğu öğrencinin en yakın arkadaşlıkları bu etkinliklerde başlıyor.

Yemek konusunda Londra tam bir dünya mutfağı.
Sabah kahvaltınızı klasik İngiliz usulü “Full English Breakfast” ile yapabilir, öğle yemeğinde Hint mutfağından “chicken tikka masala”, akşam ise bir İtalyan restoranında pizza yiyebilirsiniz. Ancak öğrenci dostu bir seçenek arıyorsanız, Tesco Deal Meal tam size göre! Yaklaşık 3-4 pound karşılığında bir sandviç, atıştırmalık ve içecek alarak ekonomik bir öğün geçirebilirsiniz.
Bunun dışında sokak pazarları da öğrencilerin uğrak noktasıdır. Özellikle Camden Market, Borough Market ve Brick Lane’de dünyanın her köşesinden lezzetleri çok uygun fiyatlara bulabilirsiniz.

Günlük yaşamda da şehirdeki küçük detaylar sizi sürekli motive ediyor. Kahvenizi alıp parka oturmak, yolda sokak müzisyenlerini dinlemek, yağmurlu bir günde metrodan çıkarken şehrin kokusunu hissetmek… Londra gerçekten insanı içine çeken bir şehir.

Londra’da konaklama seçenekleri oldukça çeşitlidir. Öğrenci yurtları, aile yanında konaklama veya paylaşımlı daireler arasından seçim yapabilirsiniz. Aile yanında konaklama seçeneği özellikle dil pratiğini geliştirmek isteyen öğrenciler için oldukça avantajlıdır.
Yurtlar genellikle okula yakın konumlanmıştır ve yürüyerek ulaşım imkanı sağlar. Bu da hem zamandan hem de ulaşım masraflarından tasarruf etmenizi sağlar.
Beckenham, Greenwich, Wimbledon, Lewisham ve Kingston gibi bölgeler öğrenciler arasında oldukça popülerdir. Bu bölgelerde hem sakin bir yaşam sürmek hem de merkeze kısa sürede ulaşmak mümkündür.

Londra’da her gün yeni bir şey keşfetmek mümkün. Şehirde sayısız tiyatro, konser salonu ve sanat galerisi bulunuyor. Özellikle West End bölgesi, dünyanın en ünlü tiyatro sahnelerine ev sahipliği yapıyor. Hafta sonları arkadaşlarla tiyatroya gitmek ya da müzikal izlemek, Londra’da öğrenciliğin vazgeçilmez bir parçasıdır.
Ayrıca şehirde yıl boyunca düzenlenen festivaller, konserler ve sergilerle zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.
Yaz aylarında Hyde Park, Regent’s Park veya Greenwich Park’ta düzenlenen açık hava etkinlikleri hem rahatlatıcı hem de sosyalleşmek için birebirdir.

Londra’da öğrenci olmak, sadece İngilizce öğrenmek ya da diploma almak anlamına gelmez. Bu şehir size hayata dair birçok yeni değer kazandırır.
Kendi ayaklarınız üzerinde durmayı, farklı kültürlerle uyum içinde yaşamayı, zaman yönetimini ve sorumluluk almayı öğrenirsiniz. Ayrıca, dünyanın her yerinden gelen insanlarla iletişim kurmak sizi hem sosyal hem de profesyonel anlamda çok geliştirir.
Bir süre sonra Londra sizin için sadece bir şehir değil, ikinci bir yuva haline gelir.