Londra Gezi Rehberi
- Gönderen Sude
- Tarih 14 Temmuz 2025
Londra Gezi Rehberi
Sabah saat 08:00. Camden Town’daki küçük ama sıcak bir kahvecide kahvemi yudumlarken etrafı seyrediyorum. Hafif sisli bir sabah… Londra’nın o klasik gri havası var ama içimde garip bir heyecan. Bugün bu büyülü şehri keşfetmek için dışarıdayım. Eğer sen de yakında Londra’ya gitmeyi planlıyorsan ya da eğitim için bu şehirde yaşayacaksan, bu yazı tam sana göre.
Sabah: Camden Town’dan Notting Hill’e Uzanan Rota
Camden Town, sabahları daha sakin. Sokak sanatıyla kaplı duvarların arasında yürürken alternatif Londra’nın enerjisini hissediyorsun. Derken kendimi Thames Nehri boyunca yürürken buluyorum, hedefim: Notting Hill.
Notting Hill renkli evleri, vintage dükkânları ve ünlü Portobello Road pazarı ile seni içine çekiyor. Bir kitapçıda saatler geçirebilirsin; çünkü buralar sadece fotoğraf için değil, ilham almak için de mükemmel. “Hugh Grant buradan mı geçmişti?” diye düşünmeden edemiyorsun.
Öğle: Covent Garden’da Tat ve Ritim
Saat 12:30 olduğunda açlık baş gösteriyor. Metroya atlayıp Covent Garden’a geçiyorum. Sokak sanatçıları müzik yapıyor, kalabalık insanlarla dolu. Bir köşede İtalyan mutfağı, diğer köşede Japon ramen… Ben tercihimi klasik bir fish & chips’ten yana kullanıyorum. Yanına da İngiliz usulü bir limonata.
Burada bir kafeye oturup gelen geçen turistleri izlemek bile başlı başına bir deneyim. Eğer burada eğitim alıyorsan, ders sonrası arkadaşlarınla buluşmak için harika bir nokta.
Öğleden Sonra: Tarih ve Sanat
Yemekten sonra rotamı Londra’nın kalbine çeviriyorum: Westminster. Big Ben ve Parlamento Binası tüm görkemiyle karşımda duruyor. Her turist gibi fotoğrafımı çekiyorum ama asıl hedefim: British Museum.
Giriş ücretsiz. İçeride Mısır’dan Çin’e uzanan eserler arasında zaman kayboluyor. Müze, öğrencilere hem akademik hem de kültürel anlamda çok şey katıyor. Bir Londra öğrencisiysen burası mutlaka uğraman gereken yerlerden.
Akşam: Thames Kenarında Gün Batımı
Akşam saatlerinde Southbank tarafına geçiyorum. London Eye’ın tam karşısında nehir kenarında yürümek günün yorgunluğunu atmak için birebir. Arka planda sokak sanatçıları, ışıl ışıl şehir ve klasik Londra manzarası…
Gün batarken bir banka oturuyorum. Elimde kahvem, önümde Tower Bridge. Londra’da olmak, burayı yaşamak bir gezi olmaktan çıkıyor; sanki bu şehir senin bir parçan gibi hissediyorsun.

Şunları da sevebilirsiniz

İngiltere’de Toplu Taşıma Rehberi

İNGİLTERE VE AMERİKA LİSANS TERCİH REHBERİ
