İngiltere’de Lisans Eğitimi Almak

İngiltere'de Lisans Eğitimi

   

      İNGİLTERE’DE LİSANS EĞİTİMİ ALMAK 

Merhaba, ismim Ozan Özkanoğlu, lise eğitimimi ülkemizde tamamlamamın ardından İngiltere’de Lisans Eğitimi için University of Kent’e 2016 yılında gittim ve 3 yılın sonunda 2019 yazında Politika ve Uluslararası İlişkiler alanından mezun oldum. 

1) Lisans Eğitimini İngiltere’de yapmak sence en iyi seçim midir?

Öncelikle lisans eğitiminizi İngiltere’de yapmanın çok iyi bir tercih olduğunu ifade etmekle beraber bunun maddi bir tarafının olduğunu da belirtmem gerekiyor. Bunu bir kenara koyduğumuz zaman, neden Lisans eğitimi için gitmem gerek derseniz, İngiltere’nin hem akademik hem de sosyal olarak en büyük avantajı “hayal kurmaya” verdiği önem ve teşvik. Yüksek lisans ve doktora öğrencilerden farklı olarak, daha neredeyse bir çocukken 18 yaşında üniversite ortamına girdiğiniz zaman, deyim yerindeyse büyük bir farkındalık ve göz açılması yaşıyorsunuz. Fakat maalesef, bunun ülkemizdeki tezahürü kısıtlı, yapabilecekleriniz kısıtlı, daha da önemlisi neyi yapmak isteyeceğinizi bulmak için sahip olduğunuz zaman ve alan kısıtlı. Türkiye’nin en iyi üniversitelerindeki arkadaşlarımın hala günde 6-7 saat sadece ders için okulda kalması gerektiğini görünce, sizin hem akademik hayatınıza disiplinle takip eden fakat hem de size hayatın sadece okul olmadığını öğreten bir yer bence gayet iyi bir seçimdir.

UNIVERSITY OF KENT’TE EĞİTİM 

2)University of Kent’ten kısaca bahseder misin? Sence Kent’te okumak bir ayrıcalık mı?

University of Kent isminden de anlaşılacağı üzere Kent bölgesinin en büyük şehri Canterbury’de bulunuyor. Açıkcası, doğma büyüme İstanbullu olarak üniversite seçimi yaparken Londra gibi büyük şehirlerden kaçmak istemiştim ve aradığımı Canterbury’de buldum tamamiyle. Ufak, canlı, tarihi ama eğlenceli bir şehir, siz ve diğer 2 üniversitenin öğrencileriyle beraber her tarafta gençlere uygun aktiviteler bulunuyor.

Okulun kendisine gelince, kendini Birleşik Krallığın Avrupa üniversitesi olarak tanımlamasından ötürü, bizim gibi dışardan gelen öğrenciler çok açık olduklarını söyleyebilirim. Okul bu noktada öğrencileri arasında bir ayrım hissettirmemek için büyük özen sarf ediyor. Bu anlamda manevi olarak bir aidiyet hissettirdiğini söyleyebilirim. Kendinizi önemli hissettiğiniz ve ciddiye alındığınızı gördüğünüz için tatmin edici bir deneyim sunuyorlar diyebilirim.

3)University of Kent’in sağladığı olanaklar nelerdir? Neler sence diğer üniversitelere göre çok daha avantajlı?

Açıkcası Kent, akademi üzerine yoğunlaşmak isteyen arkadaşlarımıza çok önemli olanaklar verecektir. Okulun 2 önemli Avrupa kentinde bulunan diğer kampüsleri (Paris ve Brüksel), mezuniyet sonrası belirli bir not ortalaması tutturan öğrencilere direkt yüksek lisans imkanı veriyor. Diğer İngiliz üniversitelerine göre, Avrupa’ya adım atmanızı kolaylaştıran bu durumunun büyük bir avantaj olduğunu söyleyebilirim.Tesisleşme adına da oldukça modern bir noktada bulunuyor okul. Orada geçirdiğiniz süre boyunca, gerçekten çok kapsamlı bir belediye binası boyutunda bir kütüphane, yeşillikler içinde ama binaları ve odaları kaliteli yurt opsiyonlarınız oluyor. İngiltere’de aynı odayı paylaşmak genel olarak pek yaygın değil, o nedenden benim gibi biraz kendi alanınıza düşkünseniz, hoşunuza gidecektir😊

Son olarak, öğretmenlerinden bahsetmek istiyorum. Kendine enternasyonel diyen bir okula yakışacak şekilde, her kültürden ve milletten büyük bir çeşitlilik bulunan bir öğretmen havuzuna sahip. Eğitiminden memnun kalmadığım bir hocam da olmamıştı. Hem öğrenci profili hem de öğretmen profilini bu anlamda geniş olmasını ortama alışmak ve yeni dünyaları keşfetmek açısından iyi bulmuştum.

4) İngiltere’de Lisans Eğitimi aldığın süre boyunca memnun olmadığın bir şey oldu mu?

İngiltere’de Lisans Eğitimi aldığım süre boyunca en memnun olmadığım şey, okuldan sonrasına hazırlık anlamında biraz yalnız kaldığımızı hissetmemdi. Dediğim gibi o ekosistemin içinde kalacaksınız yanınızda yönlendirme ve desteği hissediyorsunuz ama, vize durumlarımız nedeniyle zaten bizler için iş bulmak zorken, genelde Kariyer ofisine gittiğimde bir-iki website önerisi hariç pek katkı görememiştim. Kişisel deneyimlerime göre; Amerika ve hatta Boğaziçi, Koç gibi üniversitelere kıyasla Society kültürünün biraz daha zayıf olduğunu söylemem lazım. Spor kulüpleri hariç çoğunun pek devamlılığı olmuyor.

5) Üniversitelere başvuru süreçleri nasıldır ve gerekli belgeleri hazırlamada süreç nasıl oldu?

Ben ülkemizde bir Anadolu Lisesinden mezun oldum. Bu nedenle bizim Devlet Lise Diplomamız geçerli sayılıyor orada. Tabi ki önemli olan dil yeterliliğinizi sağlamanızdı. 2016 Eylül’de İngiltere’ye ayak basmıştım ama süreç benim için çok önceden başlamıştı. 2015 Ağustos gibi IELTS sınavından geçerli bir not aldım ve ardından yanlış hatırlamıyorsam 12.sınıfın başlarında okullara UCAS üzerinden başvurdum. Ocak-Şubat gibi Conditional (Şartlı) tekliflerimi aldım. Bunlar da belirli bir not ortalamasını tutturmam halinde, okullara kabul edildiğim anlamına geliyordu. Bunlardan sonra, Tier 4 öğrenci vizesi başvuruları, yurt seçimleri gibi süreçler yaşadım.

Fakat dediğim gibi önemli olan IELTS ve not ortalamanız, gerisi biraz prosedür. 

6)Öğrencilere tavsiye edeceğin önemli noktalar nelerdir?

Dil öğrenmek için profesyonel bir yardım almaktan çekinmeyin. İngilizce öğrenmek için değil, akademik bir İngilizce öğrenmek için çalışacaksınız, bu nedenden bazı özel okullar hariç, çoğu zaman dışardan bir destek gerekebilir.

Not ortalamasını yüksek tutun fakat kendinizi odanıza, kütüphaneye kapatmayın. Orada aileniz olmadan belki de ilk deneyiminizi yaşayacaksınız, o yüzden olabildiğince fazla “BİREY” olmanız önemli gitmeden önce. Oraya gitmeden karakter olarak neleri severseniz, neler yapmak istersiniz bunlar hakkında bir alışkanlığınız olmalı, yoksa o özgürlük içinde ne yapacağınızı bilmeden kaybolabilirsiniz.

Son olarak danışmanlarla çalışmak önemli. Yazmanız gereken okul başvuru kağıtları, girmeniz gereken sınavların planlanması, okulların tanıtımı ve size uygun okulu seçmek, bunların hepsi tek başınıza kolay değil biliyorum. Etrafınızda iyi danışmanlar ve deneyimli insanlar olması sizi rahatlatır.

7)Okuduğun bölüm ile ilgili deneyimlerinden ve İngiltere ile ilgili genel deneyimlerinden bahsedebilir misin? Ayrıca okuduğun bölümle çalıştığın bölüm arasında şu an bağlantı var mı?

Okuduğum bölüme ben çok sevdiğim için gittim. Politikacı olmak gibi bir gayeyle değil ama öğrenmek istemekle ilgiliydi. İşletme, ekonomi gibi mezuniyet sonrası bana daha çok katkı sağlayacak bölümlerden de kabul aldım ama ben derslere gerçekten şevkle gitmek istiyordum. Öyle de oldu. Araştırma yapmak, öğrenmek, zaman harcamak çok hoşuma gitti.

İngiltere’de çoğu dersin haftalık programı 1 saat Lecture ardından da 1 saat Seminar şeklinde. Profesör haftanın konusunu Lecture’da anlatıyor, ardından siz haftalık okumalarınız yapıp 10-15 kişilik gruplar ve bir asistan eşliğinde sınıf ortamında hem lecture hem okumalar üzerinden tartışıyorsunuz. Gördüğünüz gibi çok boş zamanınız kalacak orayı nasıl doldurduğunuz size bağlı.

Şuan çalıştığım alanın bölümümle alakası yok fakat dediğim gibi bu benden kaynaklıydı.  Kısa vadede politikacı olmayı veya kariyerimi buraya yönlendirmeyi istemedim.

İngiltere genel olarak bana hoşgörülü gelmişti. Her ülkede çürük elma bulursunuz ama genel hatlarıyla herkesin genel bir saygıyı koruduğunu düşünüyorum. Bu yüzden ailemi evimi özlesem bile hiç yabancı hissetmedim.

8)Kariyer’in İngiltere’ye gittikten sonra nasıl şekillendi?

Daha biraz başında olduğum için kariyerim hakkında bir yorum yapamayabilirim 😊 Fena şekillenmedi diyelim şimdilik.

9)İngiltere’de lisans eğitimi alacak arkadaşlar İngiltere’ye gelmeden önce sence nelere dikkat etmeliler?

Türk arkadaşlarınız elbette olacak, bütün yumurtalarınızı tek sepete koymamaya özen gösterin. Biraz bizler yabancıların yanında fazla gerginiz, kafa olarak kendinizi şartlayıp kilitleyip gitmeyin. Bize absürd gelen çoğu şey orada göze batmayacağı için sizler de kendinize göre bir ortam yaratma konusunda rahat olabilirsiniz.

Bir de Kuzeyine doğru gitmeyin, biraz fazla soğuk, Güney daha iyidir 😊

Ozan Özkanoğlu, Politics and International Relations